Öncelikle günümüz ekonomisini bir mühendis gözlüğü ile yorumlarımı kısa, öz ve net olarak açıklayacağım; Önceden ekmek aslanın ağzındayken aslan bile şimdi aç. Bu nedenle öce 2 çalışıyorsak şimdi 5 çalışmamız gerek. Türkiye’de temel soruna odaklanmak önemlidir;
Ekonomik verimlilik, sosyal adalet ve bireysel özgürlük. Bu üç kavram bir arada olmadığı sürece acı çekmeye devam edeceğiz. Elbette tasarruf tek başına büyük bir gelir kaynağıdır. Öte yandan, geliri eşit ve adaletli şekilde bölüştürmek asıl hassas konudur. Zira bir ulusun zenginliği, prenslerin zenginliği ile değil, halkın zenginliği ile ölçülür. Özellikle son zamanlarda sürekli zam yapılıyor olmasından dolayı halkın büyük bir bölümü oldukça mutsuz. “Zam zammı çekermiş” mantığı ile her gün fiyatlar artıyor ve halkın alım gücü azalıyor ve nihayetinde “zamlaya zamlaya” ekonomik kriz oluyor. Sonuç olarak fakir halkımızın umutlarına ipotek koyulmaktadır. Türkiye’nin her yerini karış karış geziyorum ve halk ile dertleşiyorum. Haklı olmak bizi tatmin etmez, mutlaka geri kalanların haksız olduklarını da kanıtlamamız gerekir. Bir noktadan sonra artık geriye dönüş yoktur, işte varılması gereken yer o nokta. Yorgunluk sadece bedende olmaz. En çok da yürekte, hayallerde ve umutlarda olur. Yılmadan usanmadan çalışmalarımıza devam edeceğiz. Halkın beklediği ve çözümünü bizden istedi en temel konu sağ cebine verirken son cebinden katıyla geri alınmamasıdır. Halk umudunu kaybetmiştir. Oysa umut, her acının biteceğini kanıtlayan tek kelimedir.